Sarılık

Sarılık kanda biluribin seviyelerinin artması sonucunda cilt ve göz akının renginin koyulaşması demektir. Ama halk arasındaki sarılık tabiri karaciğer değerlerinin artması ile ilgili her türlü hastalık için kullanılmaktadır. Sarılık ve karaciğer değerlerinin artması birçok hastalık ile ilişkili olabilmektedir. Hepatit dediğimiz karaciğerin iltihaplanması sarılığın en önemli sebeplerindendir.  En önemli hepatit nedenleri ise bulaşıcı hepatit diye de bilinen hepatit A, B, C, D ve E gibi viral etkenlerdir. Bu virüsler kan teması, cinsel temas veya yeme içme gibi durumlarla bulaşabilmektedir. Diğer önemli bir sarılık nedeni ise alkol, bitkisel ürünler ve bazı ilaçların kullanılmasına bağlı olarak karaciğerin zedelendiği durumlardır. Özellikle kas gevşetici ilaçlar, ağrı kesiciler, kolesterol ilaçları, bazı antibiyotikler ve aktarlardan doktora danışılmaksızın alınan bitkisel ürünler karaciğere zedeleyerek ciddi sonuçlara sebep olabilmektedir.  Sarılığın diğer önemli bir nedeni ise safra kesesi ve safra yolu hastalıklarıdır. Özellikle orta yaşlı, kilolu, kadın hastalarda safra taşı ve buna bağlı yemeklerden sonra karnın sağ üst tarafına vuran ağrı ve sarılık görülebilmektedir. Yine nadir olarak bazı kanserler( mesela pankreas ve safra kesesi kanseri gibi ) sarılık yapabilir. Günümüzde obezite, metabolik sendrom, kolestrol yüksekliği ve şeker hastalığının artması ile birlikte karaciğerde yağlanma ve buna bağlı hepatit ve sarılık da sıklıkla görülebilmektedir. Sarılık sebeplerinin bazısı ( mesela ilaca bağlı sarılık) ilacın kesilmesi ile hemen düzelebildiği gibi bazı sarılık yapan durumlar kanser ve ileride siroz ile ilişkili olabilir. Onun için sarılığın sebebinin bulunup erken tanı konulması çok önemlidir. Sarılığın sebebinin aydınlatılması için hastalara ayrıntılı kan tahlilleri ve karaciğer ve safra yollarını gösteren ultrason yapılması gereklidir. Bazı durumlarda gerekirse karın MR’ı ve tomografi de gerekebilir. Nadir durumlarda karaciğerden biyopsi yani parça alıp incelemek gerekebilir. Ama yeni gelişmeler ile karaciğerin yapısı herhangi bir girişim yapılmadan öğrenilebilir.  Tedavi de eskiye göre çok fazla avantajımız var. Mesela önceden uzun süren iğne tedavilerle zorlukla tedavi edebildiğimiz hepatit C’yi artık 2 aylık ağızdan ilaç tedavisi ile kolayca tedavi edebiliyoruz. Yine etkin aşılama programı ile hepatit B’ye karşı bağışıklık kazanmak mümkündür. Alkole bağlı veya otoimmun hepatitlerde steroid tedavisi çok etkilidir. Ayrıca ilaca veya bitkisel ürünlere bağlı gelişen hepatit tablosunda da aslında bir balgam söktürücü olan asetilsistein oldukça ekilidir. Her ne kadar ilaçlar tedavide önemli olsa da hastaların yaşam tarzlarını değiştirmeleri gerekir. Mesela alkol alanlarda alkolün kesilmesi veya obezite bağlı yağlanma olan kişilerde zayıflamak da tedavide oldukça etkilidir. Ayrıntılı bilgi almak için gastroenteroloji doktorlarına başvurmanızı öneriyoruz. Sağlıklı günler dilerim.